televizyon

Çeşitli kanallarda (StarTv, FoxTv, TRTHaber, Discovery Channel gibi halen izleyebileceğiniz kanalların yanı sıra artık yayın hayatına devam etmeyen Cine5, TNT, Kanal1 gibi…) ve farklı dönemlerde, kültür-sanattan magazine, spordan edebiyata, bilimden sinemaya birçok farklı programda seslendirme yaptım. Sobe, Etiket Magazin, Kocam Yaparsa, Bilim Sokakta, İpin Ucunda, Yeraltının Sırları, Hugo ve Tolga Abi, Renkli Türkçe, Tekno-Haber, Kitabiyat, Tarafeyn, Görmek Gerek vs…
Ayrıca Tv5’te ve TvNet’te bir süre kurumsal ses (fragmanlar, iç yapımlar ve tanıtımlarda voiceover) olarak görev yaptım.

TRT Haber kanalında sadece seslendirme kısmında değil ekranda da göründüğüm yani sunuculuğunu üstlendiğim ve 52 bölüm süren bir programdı Teknohaber. Kamera önünde yer aldığım birkaç televizyon yapımından biri. Daha ötesi için de potansiyel görünüyodu ama bazı kişisel nedenlerle çok da sıcak bakamadım televizyonun bu yönüne…

Hayır hiçbir zaman kamera arkası başka alanlarında da görev yapmadım. Benimki sadece yaptığım işe bütüncül bakabilmek ve ekipteki herkesle empati kurabilmek için küçük bir meraktı sadece. Belki de içten içe hiç hayata geçiremediğim ve sadece bir düşünceden ibaret kalan projelerim için bir ön hazırlıktı. Bir gün o projeler, bir yapıma dönüşür mü bilmiyorum.

TRT Çocuk kanalında yayınlanan uzun soluklu bir yarışma programıydı Mancınık. Amazon Film yapımcılığında çok değerli ve hiç unutmadığım çalışma arkadaşlarım oldu. Aynı zamanda Türkiye’nin birçok şehrinden sayısız çocukla tanışma imkanı da buldum. Programın gizli sunucusuydum yani aslında bir animasyon kedi olan Mıncık yarışmanın sunucusuydu. Ama diğer seslendirme türlerinde olduğu gibi sonradan seslendirilebilecek bir şeyden söz etmiyorum. Programın çekimi sırasında doğaçlama bir şekilde ama görünmeden; anonsları yapmam, çocuklarla konuşmam ve soruları sormam gerekiyordu. Benim için her yönüyle bambaşka bir sunuculuk deneyimiydi.

radyo


1995 / İzmir / Radyoda ilk günler.
Sadece kasetler, mektuplar, fakslar ve elbette sabit telefonlar. Aslında bu işe, camın bu tarafında kalıp tonmaisterliği merak ederek bulaşsam da bir anda mikrofon başında buldum kendimi. Acemiliklerim, mahcubiyetlerim, katlanmak zorunda olduğum ezberler, ödenen bedeller… ve evet belki birkaç ufak tefek başarı… Ama en önemlisi asla unutulmayacak tanışmalar.

/Kadim dostum Yavuz Gürkan ile/
1997 / Konya / Artık sadece kasetler yok.
İlk kez CD, DAT ve MD’lerle tanışıyoruz. Radyo yayıncılığında teknoloji daha ne kadar ileri gidebilir ki diye düşünüp hayranlıkla anlamaya çalışıyoruz.

İnternetle tanışmadan önce
dergilerin, ansiklopedilerin arasında kayboluyor,
kendi içeriklerimizi hazırlayıp sunuyoruz…
Mikrofondan hoparlörlere değil, bir ruhtan diğerine, insandan insana seslenmek için düşüncelerle, kelimelerle, kavramlarla beslemek zorundayız zihnimizi…

1999 / İlk özgün ve sıra dışı kayıtlar…
Gökyüzü Günlüğü (astronomi)
Med-Cezir (kültür-sanat)
Delik Şapka Hatıratı (radyo tiyatrosu)
Channel Etliekmek (komedi)
Varide (şiir, şair, edebiyat)

/Canım ağabeyim Nisan Kumru ile/
2000’ler ve sonrası / Ulusal radyolarda sayısız içerik…
Dış yapımcısı olduğum ya da sadece seslendirerek katkıda bulunduğum
radyo tiyatroları, tanıtımlar, kitaplar, jingle ve jenerikler…
Dublaja başlayınca, hayatımda artık ikinci planda kalan ama her zaman içimde apayrı bir özlemle yaşayan radyo stüdyoları…

Daha söyleyeceğim var elbette radyo zamanlarına dair… devam edecek…
