güncelleniyor…
Öncelikle burada ismi geçen ve seslendirdiğimi belirttiğim aktörleri bambaşka seslerle de duymuşsunuzdur. Hiçbir şekilde ‘filanca aktörün sesi benim’ diyemem. Bu iddiada bulunmayı kendim için /hem geçmiş için hem de önümdeki meslek hayatım boyunca/ anlamsız ve haddimi aşmak olarak görüyorum. Hatta ‘şu filmde şu oyuncuyu seslendirdim’ demek bile bana fazla geliyor. Çünkü bir filmin farklı zamanlarda birden fazla dublajı yapılabiliyor. Dolayısıyla bu sayfada adı geçen filmlerin ‘herhangi bir versiyonunda belirttiğim kişinin dublajındaydım’ demeye çalışıyorum. Birçoğu başrol olsa da yardımcı rolde olduğum halde içinde bulunduğum kadro ya da beraber kayıtta olduğum kişiler ve anılar dolayısıyla da benim için büyük öneme sahipler. İşin doğrusu bir kısmını tamamen unuttuğumu ve farklı arşivler sayesinde ‘ha evet bu da vardı’ diye sonradan hatırladığımı da eklemek isterim. Elbette burada yer veremediğim daha onlarcasının olduğunu da… Artık stüdyolara çok seyrek gittiğim için bir şekilde kayda değer bir film ya da aktörün dublajında beni tercih ederlerse buraya eklemeye devam ederim.

The Patriot. Heath Ledger’i seslendirdiğim bu filmin benim için asıl önemi Sungun Babacan‘ın da Mel Gibson’u seslendirmesi. Dolayısıyla onunla karşılıklı baba-oğul konuşmak paha biçilemez.

Fight Club elbette sıra dışı ve çok özel bir film. Yine farklı stüdyoların yaptığı dublaj versiyonları var. Onlardan birinde, Sungun Babacan‘ın Brad Pitt’e ses verdiği versiyonunda Edward Norton’u konuştum. Benim için filmi özel kılan asıl neden yine bu: Onunla karşılıklı rol seslendirmek.

Birçok filmde hatta dizide de seslendirme şansı bulduğum, farkı stüdyolarda kaydı alınan işler olsa da tercih edildiğim ve böylece galiba sesimin yakıştırıldığını düşündüğüm bir aktör Joseph Gordon-Levitt. Bu sıra dışı filmde de Arthur karakterini canlandırmıştı. Ama doğrusu o günkü bazı özel durumlar nedeniyle kendi doğallığımda konuşamadığım ve karşıma çıktıkça hayıflandığım bir iş oldu. Öyle de olsa çok ciddi ve geçerli bir mazeretle de olsa artık kayıt altında. Diğer roller: Arda Aydın, Rıza Karaağaçlı, Pınar Erengil, Barış Özgenç, Yaşar Karakulak, Murat Aydın, Murat Prosçiler…

Samimi bir hikayesi olan bu güzel filmde, aynı zamanda hikayenin anlatıcısı da olan James Corden’i seslendirmiştim. Judi Dench’i çok sevdiğim rahmetli Bedia Ener ablacığım, Dustin Hoffman’ı da Ali Gül konuşuyordu.

Yine James Corden’i seslendirdiğim filmlerden biri. Diğer roller: Müdrike Coşansu, Murat Şen, Damla Babacan, Aysun Topar, Didem Atlıhan, Fatih Özkul…

Bu başyapıtta, çocukluğunu Timothêe Chalamet, yetişkinliğini de Casey Affleck’in canlandırdığı Tom Cooper rolünü seslendirdim. Tek rol ama iki ayrı oyuncu… Diğer roller: Mesud Uz, Figen Sumeli, Pınar Erengil, Rüzgar Aksoy, Devrim Parscan, Rıdvan Çelebi, Füsun Kokucu, Sait Çataldaş, Timur Çayır…

Casey Affleck’i seslendirdiğim bir başka film Korkak Robert Ford’un Jesse James Suikastı. Jesse James karakterini konuşmak harika olabilir ama daha güzeli yine karşı karaktere ses veren: Bu kez Brad Pitt dublajında, işini icra edişine, performansına ve kişiliğine her zaman büyük saygı duyduğum ve örnek aldığım büyüklerimden, kendi kuşağının en iyi birkaç isminden biri olan Murat Şen var.

Evet yine Casey Affleck. Aynı aktörü farklı filmlerde ve farklı karakterleri canlandırırken seslendirdiğimde ya da bir stüdyo beni bu nedenle çağırdığını söylediğinde, kendimi mesleğin ucundan yetiştiğim zamanlarına ama bu kez çok da toy değilken dönmüş gibi hissediyorum. Evet stüdyolar ve yayın alanları bu kadar genişlememişken belli bir aktörün özdeş sesi gibi değerlendirilmek daha muhtemeldi.

Dublaja, Promay stüdyosunda başlamıştım. İlk yönetmenim Fatoş Ceylan‘dı. Elbette özel vizyon filmlerinde farklı stüdyolar da onu yönetmen koltuğunda istiyordu. Vipsaş’ta kaydı alınan bu filmde /Percy Jackson ve Şimşek Hırsızı/ bana da bir rol vermişti. Şimşek hırsızı Luke rolünde Jake Abel’i seslendirdim. Benim için asıl önemi çok farklı ve özel bir kadroya böyle bir rolle dahil olabilmek: Sean Bean’i Yetkin Dikinciler, Pierce Brosnan’ı Payidar Tüfekçioğlu, Steve Coogan’ı Uğur Polat, Brandon T. Jackson’ı Sarp Akkaya, Uma Thurman’ı Şenay Gürler, Logan Lerman’ı Sercan Gidişoğlu, Alexandra Daddario’yu Burcu Güneştutar, Rosario Dawson’ı Selma Ergeç, Kevin McKidd’i Mustafa Avkıran, Catherine Keener’ı Övül Avkıran, Melina Kanakaredes’i Canan Kılıç, Joe Pantoliano’yu Murat Aydın seslendiriyordu.

The Terminal’de Victor Navorski rolünde Tom Hanks. Diğer rollerde yine çok değerli isimler var: Zeyno Eracar, Payidar Tüfekçioğlu, Aydoğan Temel, Fatih Özacun, Tarkan Koç, Ahmet Taşar, Erol Eren…

Yine Tom Hanks… Bu kez Big filminde Josh karakteri olarak.

The Great Gatsby’de Nick Carraway rolünde Tobey Maguire

Motherless Brooklyn’de Lionel Essrog rolünde Edward Norton

Unforgiven’de Schofield Kid rolünde Jaimz Woolvett…
Aziz Acar’ın kast direktörü olduğu bu filmde Clint Eastwood’u Nuri Gökaşan, Gene Hackman’ı Mazlum Kiper, Morgan Freeman’ı Selçuk Kıpçak, Saul Rubinek’i Atilla Şendil, Frances Fisher’i Parla Şenol, Anna Levine’i Birtanem Candaner, Rob Campbell’i Umut Tabak, Shane Meier’i Oya Küçümen, Ron White’ı Bora Sivri, John Piper-Ferguson’u Murat Şen, Anthony James’i Sefa Zengin, Frank J. Turner’ı Levent Yıldız seslendirdi.

Paul Dano’yu seslendirdiğim bu sıra dışı filmi benim için daha da özel hale getiren şey; Daniel Day-Lewis’i bu meslekte önüme ışık tutan birkaç değerli büyüğümden biri olan canım ağabeyim, ustam Aydoğan Temel‘in seslendirmesi. Aşağıdaki üç film de böyle:

Bu eğlenceli hikayede Lee Evans…

Dale Palmer karakteri ile Jeremy Strong…

Ben Murphy rolünde John Krasinski…
Johnny Depp’i seslendirdiğim birkaç film:




Justin Timberlake’i seslendirdiğim filmlerden ikisi:



Murder by Numbers’da Ryan Gosling

The New World’de Christian Bale

Orijinalini Emile Hirsch’in seslendirdiği Jim Jake Jr. karakteri

This is the End’de Jonah Hill

My Left Foot’da Daniel Day Lewis

Melancholia’da Brady Corbet

Hollywood Stargirl’de Elijah Richardson

































